AIDS
20.yy sonlarına doğru ortaya çıkan ve yüzyılımızın en büyük salgını olarak nitelendirilen HIV/AIDS hastalığı, tanımlandığı 1981 yılından günümüze kadar yayılmaya devam etmektedir. AIDS, etkeni olan HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü) en çok can kaybına sebep olan ancak buna rağmen bu virüsü durdurabilecek, panzehirinin ve aşısının henüz bulunmamış bir hastalık olmasına rağmen; son zamanlar da bilim adamlarının yoğun uğraşları sonucunda tedavide yaşanan gelişmelerle birlikte, kaçınılmaz ölüm sonlu bir hastalık olmaktan çıkıp, ömür boyu ilaç kullanımını gerektiren bir kronik hastalık haline geldi. Türkiye’de de 2016 yılından beri uygulanmaya başlanan günde tek tablet rejimi, Aıds hastalığına yakalananların tedaviye uyumunu artıran önemli bir gelişme oldu.
HIV ENFEKSİYONU NASIL BULAŞIYOR?
* Korunmasız (kondom, kılıf kullanılmadan) her türlü cinsel temas,
* Kan ve kan ürünleri ile kan yoluyla alınan damar içi uyuşturucu madde kullananların paylaştığı enjektörler,
* Anneden bebeğeine hamilelik sürecinde, doğumunda ve bebeğin emzirilmesi gibi faktörler HIV bulaşımına sebep olur.
Sağlam deri, HIV (Aids) virüsünün geçmesine izin vermez ama deri zedelendiyse geçebilme ihtimali vardır. Göz, burun, ağız içi, vajenin tümü ve cinsel organın uç kısmı mukoza denilen ince zarlarla kaplıdır. Bu zarlardan normal durumlarda bile HIV geçebilir.
ORAL İLİŞKİ İLE HIV BULAŞIR MI?
Oral ilişki ile AIDS bulaşma ihtimali düşük olmasına rağmen, bu yolla olan bulaşma da rapor edilmiştir.