Böbrek İltihabı
Böbreğin bir bölümünden kaynaklanan bir rahatsızlığın ya da hiç bir rahatsızlık olmadan vücudun savunma hücreleri tarafından işgal edilmesi sonucu buna bağlı olarak meydana gelen rahatsızlıklar olarak karşımıza çıkar. Böbrek iltihabı akut veya kronik olarak kendisini gösterebilir. Akut böbrek iltihabında nefes darlığı, yüksek tansiyon, el, bacak ve yüzde şişme, böbrek ve çevresinde şiddetli ağrı, kalp ile ilgili şikayetlerin artması, idrar yaparken ağrı ve yanma gibi belirtiler gösterir. Kronik böbrek rahatsızlığında ise kanlı idrar, sürekli bel ağrısı, iştahsızlık, kansızlık ve iltihap görülür.
Böbrek İltihabına (Piyelonefrit) Neden Olan Etkenler Nelerdir?
Yapılan çalışmalar sonucu bu durumlar daha çok 30-40 yaşları arasındaki kadınlarda, erkeklerden biraz daha fazla gözükmektedir. Fakat ileri yaşlarda da prostat hipertrofisi ve tıkanıklığı olan erkeklerde, kadınlardan daha sık pyelonefrit (böbrek iltihabı) görüldüğü gözlemlenmiştir. Böbreğinde anomaliler olan, böbreğinde taş sorunu olan, idrar çıkışında darlık olan, şeker hastalığı olan, Akdeniz ateşi hastalığı olan, cerrahi müdahale geçirmiş olan kişilerde görülme oranı normal kişilere göre daha fazladır.
Bu hastalığa neden olan bakteriler genellikle esherichia coli denilen, klebsielle denilen veya proteus denilen bakterilerdir. Akut safhada böbrek fonksiyonlarının çalışmasını yavaşlatarak seyreder. Bu dönemde tedavi edilmeyen iltihap kronikleşir ve kronik pyelonefrit oluşur. Bu durumda da iltihap tedavi edilmez ise ileri safhada böbrek yetmezliği meydana gelebilir. Bu hastalık tedavi edilebilir bir hastalıktır.
Böbrek İltihabı (Piyelonefrit )Tedavisi Nasıl Yapılır ?
Hemen tüm iltihap vakaları bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklandığından, tedavinin merkezinde antibiyotikler yer alır. Hafif vakalar ağızdan alınan ilaçlarla tedavi edilir fakat genelde tedavinin ilk aşamalarında intravenöz (damardan) ilaç alınması gerekir. Aminoglükozitlerden toksik olmalarından dolayı kullanılmaz ama kısa süreli olarak diğer antibiyotiklere eklenebilir.
Yüksek ateşli tüm akut vakalar hastaneye alınmalı ve derhal damardan sıvı ve antibiyotik tedavisine başlanılmalıdır. Damardan verilen Siproflaksin (400 mg/12 saat) genelde tercih edilen ilk tedavidir. Buna alternatif olarak damardan verilen ampisilin (her 6 saatte 2 g) ve gentamisin (her 8 saatte 1 mg/kg) de çok etkilidir. Eğer hasta hamileyse siproflaksin kontraendikedir, dolayısıyla ampsilin/gentamisin birleşimi tercih edilir.
Antibiyotik tedavisi sırasında akyuvar ve ateş yakından izlenir. Hastanın ateşi 24 – 48 saat boyunca, düşene kadar damardan ilaç verilmeye devam eder, ardından eşdeğer ilaçlar ağızdan verilir, toplam 2 haftalık bir tedavi süresi için bu devam eder.
Tekrarlayan enfenksiyonlarda ek incelemelerle altta yatan anormalliklere rastlanabilir. Ender olarak cerrahi müdahale ile tekrarlama olasılığını azaltır. Eğer normal olmayan bir durum görülemezse, korunma amaçlı olarak bu tedavinin (ya her gün ya da sadece cinsel ilişki ardından) yararlı olduğuna dair belirtiler vardır. İdrar enfeksiyonu riski olan çocuklarda, bu tedavinin olumlu bir etkisi olduğuna dair yeterli çalışmalar yapılmamış olduğu gösterilmiştir. Yaban mersini(Cranberry) suyu içmenin koruyucu etkisi olduğu araştırılmıştır. Yapılan çeşitli araştırmaların sonuçlarının hepsi değilse de bir kısmının yararlı olabileceği bulunmuştur.
Bazı araştırmacılar, başka besinsel yaklaşımlarla idrar yolu iltihaplarının tekerrürü engelleyebilir olduğunu söyler.