Abdominal Aort Anevrizması
Abdominal Aort Anevrizması, 1955 yılında dünyaca ünlü fizikçi Albert Einstein’i ve son zamanlar da ülkemizin yetiştirdiği en önemli tiyatroculardan Aykut Oray ve Savaş Dinçer gibi iki ismi aramızdan koparan hastalığın ismidir.
Aort Anevrizması nedir?
Anevrizma damarların genişlemesi, çapının artması ve balonlaşmasıdır. Söz konusu Anevrizmalar insan vücudunda yer alan damarların tamamında oluşabilir ve ayrıca en çok rastlandıkları bölge; kalpten çıkarak bütün vücudumuza kan dağıtan Aort damarının karın içinde bulunan kısmıdır.
Aort Anevrizmaları neden tehlikelidir?
En büyük tehlike anevrizmanın birden bire yırtılması ve bir iç kanamaya yol açmasıdı. Böyle bir durumda ölüm riski batılı ülkelerdeki istatistiklere göre %90 civarındadır. Dünyadaki mevcut istatistikler ve rastlanma sıklığı gözönüne alındığında ülkemizde halen binlerce tanısı henüz konmamış olan abdominal aort anevrizmalı hasta olduğu tahmin edilmektedir.
Aort Anevrizmalarının nedenleri nelerdir?
Genellikle ana sebeb damar sertliği yani aterosklerozdur. Aile ve akrabalarda anevrizma varlığı, Sigara kullanımı, bacaklarda damar hastalıklarının mevcudiyeti, hipertansiyon, kan yağlarının yüksekliği ve erkek cinsiyet ana risk faktörleri olarak ortaya çıkmaktadır. Mevcut bilgilere göre erkeklerde kadınlara göre 4 kat fazla rastlanmakta ve 60 yaş üzerindeki erkeklerde %3 e kadar rastlanma sıklığı mevcuttur.
Aort olarak adlandırılan damar, kalpten çıktıktan sonra vücuda dağılan kanı pompalayan ana atardamardır. Aortun çapı, kalpten çıktığı bölümde yaklaşık 2,5 cm’dir. İnsan Vücudunda bu kadar geniş bir boyuta sahip başka hiç bir damar yoktur. Çeşitli sebeplerden dolayı Aort’un çapı artar, genişler. Biz buna tıpta “Anevrizma” deriz. Anevrizma daha sonra zaman geçtikçe daha da genişler ise yırtılma riski bulunmaktadır. İçerisinden geçen kan dış kısıma doğru akar, ve diğer organları etkileyecek seviyeye gelirse bu duruma tıpta “rüptür” (patlama) adı verilir. Genişleyen ve büyüyen aortun diğer bir bilinen komplikasyonu ise “Disseksiyon” yani içe doğru yırtılma olarak adlandırılır. Her iki durum da son derece de tehlikeli patolojiler olup, anında veya çok hızlı tedavi gerektiren, hayati tehlike bulunduran durumlardır.