Agorafobili
Agorafobi “ (eski yunanca) teriminin tercümesi „alan korkusu“dur. Mağdur kişi, evi terketmekten, kamuya açık yerlerde bulunmaktan, alışveriş merkezlerine veya dükkanlara girmekten, kalabalık içerisinde, sinemalarda veya dar ve kapalı odalarda bulunmaktan, ya da trenle, otobüsle veya uçakla seyahat etmekten korkar. Bu sebepten dolayı ya bu yerlere gitmek istemez ya da oralarda bulunduğu zaman süresince büyük korkular yaşar. Panik ataklar ve agorafobi çoğunlukla birlikte ortaya çıkar. Böyle bir olayda kişiye konulacak olanteşhis Agorafobili panik bozuklu tur.
Her insan korkar. Korku insanları tehlikeli durumlara karşı uyaran önemli ve oldukça yararlı, anlamlı ve önemli bir reaksiyondur. Panik bozuklukta ise, insanın yaşamını, özel hayatıyla iş hayatını fazlasıyla olumsuz etkileyebilecek, oldukça ciddiye alınması gereken bir hastalık sözkonusudur.
Bu duruma göre agorafobili yaşayan insanlar da, korku nöbeti geçirdikleri sıralar örneğin göğüs sıkışmaları veya ağrımaları, titreme, hava alamama, baş dönmesi, mide bulantısı, terleme veya sıcak basması görülür. Bu kişiler kendi kontrollerini kaybedecekleri, delirecekleri veya ölecekleri korkusu yaşarlar. Bedensel hastalıklar yüzünden birçokları bir doktora veya bir acil servise giderler. Nöbetleri tetikleyen bedensel bir neden ise tespit edilememektedir.
Panik bozukluk ve agorafobi ne sıklıkta görülür?
Panik bozukluk ve agorafobi toplumlar da en çok yaşanan ruhsal hastalıklardandır. Toplum da Her 100 insandan beş tanesi bu bozukluklardan birini hayatında en az bir kere yaşamaktadır.
Almanya’da yaşayan yaklaşık 1,5 milyon insan agorafobi ve panik bozukluk hastalıklarını yaşıyor. Bunlar arasında, kadınlarda erkeklere göre iki kat daha sık görülür. Sözkonusu hastalıklar çoğunlukla ilk olarak yetişkinlik döneminin ilk zamanlarında ortaya çıkar.