Abdominal Laparoskopi
Laparotomi (Abdominal Eksplorasyon) Nedir ?
Laparotomi, yahut tıptaki gerçek adıyla abdominal eksplorasyon, hastaların karın bölgesinde açılan bir delik içerisinden hastanın iç organlarının incelenmesi olarak tanımlanıyor ve hem tanı koyma amaçlı hem de tedavi amaçlı olarak uygulanabiliyor. Son senelerde tıp dünyasında açık ameliyatların bilhassa iç organlar için pek uygulanmaması, laparotomi işlemini oldukça popüler hale getirdi diyebiliriz.
Zira laparotomi ile tespiti yapılan sorunlarda, laparoskopi yani 3 tane delik vasıtasıyla tedavi imkanı mümkün oluyor ve bazen tanının yapıldığı ameliyatta direkt olarak laparoskopi uygulamasına geçiş yapılabiliyor. Fakat elbette laparotomi işlemi tüm ameliyat olması gereken hastalarda uygulanamıyor. Laparotominin detayları ve kimlere uygulanabildiği hususunda ana başlıklarımızla devam edelim.
Laparotomi Hangi Koşullar Altında Uygulanır?
Laparotomi işleminin uygulanabileceği fiziksel sıkıntılar aşağıdaki şekilde listeleniyorlar;
- Miyom ve rahim hastalıkları
- Yumurtalık kistleri
- Dış gebelik
- Mide ve bağırsak delinmesi
- Kanser tipleri
- Çikolata kisti
- Karın içindeki apseler
- Apandisit
Bu rahatsızlıklar için uygulanabilen laparotomide, deliğin hangi boyutlarda açılacağı da hastanın sahip olduğu rahatsızlığa göre değişiklik gösteriyor. Zira bazı işlemlerde karnın alt bölgelerinden küçük bir delik açmak yeterliyken, bazı vakalarda karnın orta yerinden biraz daha büyük bir kesik açılması gerekli olabiliyor.
Laparotomi Gerektiren Haller
Uzmanlar elbette genel anlamda bir ameliyatı zorunlu kılmadan önce rahatsızlıkların tespitinde kullanılabilecek olan tüm diğer dış testleri kullanıyorlar. Fakat ultrason, röntgen, kan tahlilleri gibi diğer tetkik yöntemlerinin yetersiz kaldığı hallerde laparotomi uygulaması kaçınılmaz bir hale gelebiliyor. Bazı rahatsızlıklarda dış testlerle hastalığın tam tespiti yapılamadığı için, doktorun iç organlara birebir göz atması ve hastalığın tanımını yapması gerekli olabiliyor.
Laparotomi Sırasında Ameliyat
Uzmanların laparotomi sırasında karşılaştıkları iç organ sorunlarında, direkt olarak ameliyat içerisindeyken soruna müdahale ettikleri de görülmektedir. Böylelikle hali hazırda anestezi içerisinde olan ve ameliyattaki hastanın, bu sıkıntılardan yeniden geçmesi engellenmektedir ve sorunlar tetkik ameliyatı sırasında ortadan kaldırılmaktadır.
Elbette bu durum için doktor ile hastanın operasyon öncesinde görüşmesi ve karşılıklı olarak anlaşması gerekmektedir. Bazen hastalar özel durumlardan dolayı ameliyatlarını daha geç bir zamana aldırmayı tercih edebiliyor ve ikinci bir ameliyatı daha uygun bulabiliyorlar.
Laparotomi Ne Zaman Mecburi Olur?
Diğer tetkik yöntemleri ile sorun tespitinin yapılamaması halinde laparotomi mecburi bir hale gelir. Bilhassa geçmek bilmeyen karın ağrısı, karında şişlikler, ağrı kesicilerin etkisizliği, kusma, bulantı, bağırsak sorunları gibi sorunların bir türlü üstesinden gelinememesi, iç organların fiziki olarak incelenmesini mecburi hale getirir.
Bazen laparotominin çok acil bir şekilde yapılması da gerekli olabilir. Karına alınan şiddetli darbeler, karın üstüne düşen eşyalar, trafik kazaları ve diğer yaralanmalarda, hastanın iç kanama riskine sahip olması nedeniyle iç organların incelenmesi ve kanamalara karşı değerlendirilmeleri mecburi hale gelmektedir. Zira kanama ve ağrıların şiddetlenmesinin ardından laparotomi işlemine girmek, bazen geç kalınmasına neden olabilmektedir.
Laparotomi Sonrasında Taburcu Olma Süreci
Laparotomi işleminin ardından genellikle çok kısa sürede taburcu olmak mümkün olmaktadır fakat ağır operasyonlarda hastanın yoğun bakımda kalması bile gerekebilir. Bu ise rahatsızlığın kapsamı ve ameliyatın zorluğu ile doğru orantılıdır.
Ameliyatın ardından kesik açılan dokular yeniden eşleştirilir ve dikilirler. Operasyondan sonra oluşacak olan iltihapları ve kanı dışarı atabilmek için takılan drenler ise doktorun belirlediği sürenin ardından hastadan çıkarılırlar.
Operasyonun kapsamına göre hastaların bir süre hastanede dinlenmeleri ve doktor gözetiminde tutulmaları da gerekli olabilir. Fakat çok ağır olmayan vakalarda bir kaç günlük bir istirahat sürecinin ardından çok zorlanmamak kaydıyla normal hayata dönüş mümkün olmaktadır.